Pencereye Çarpan Kuş ve Benim Lezbiyen Olmam

Eşi benzeri görülmemiş bir olayla karşılaşan Gray'in hayatı, kapısına gelen gizemli bir yabancı ile birlikte bambaşka bir hal alır. Yabancı, kanatları kırık bir kuşun cansız bedenini Gray'in kapısına bırakır. Bu tuhaf olay, Gray'i kuş için spontane bir cenaze töreni düzenlemeye iter. Ancak bu tören, sıradan bir vedadan daha fazlasını ifade eder. Gray, kendini ve lezbiyen kimliğini yeniden değerlendirmeye başlar. Film boyunca, Gray'in kendine dair keşiflerine ve bu süreçte yaşadığı duygusal dalgalanmalara tanık oluruz. Filmin etkileyici hikayesi ve karakterlerinin derinliği, izleyicileri ekran başına kilitleyecek niteliktedir.

Filmle ilgili izleyici deneyimleri genellikle olumlu. Hikayenin sahiciliği ve Gray'in karakter derinliği izleyiciler tarafından sıklıkla övgü alıyor. Ayrıca film, lezbiyen kimliğin keşfi ve kabulü konusunda derin bir empati oluşturmayı başarıyor.

Film, kentsel ve doğal manzaraların etkileyici bir karışımını sunan Amerika'nın kuzeybatı eyaletlerinden birinde çekildi.